Yangın Söndürme Tatbikatı

. 31 Mayıs 2008 Cumartesi
0 Yorumlarınız



Havaların ısınması nedeniyle olası yangınlara karşı Yayladağı ilçesinde Orman İşletme Şefliğinde görevli personel yangın söndürme tatbikatı gerçekleştirdi.
Yayladağı Orman İşletme Şefi Şaban Döner yaptığı açıklamada, geçen yıl ilçede 7 büyük yangının yaşandığını ve 200 hektarormanlık alanın zarar gördüğünü söyledi.Belirli aralıklarla mevcut personelle yangın söndürme tatbikatları yaptıklarını belirten Döner, şunları kaydetti.Havalar ısınınca genellikle insan kaynaklı yangınlar artar. Personelimizi yangınlara hazır tutmak için değişik mekanlarda tatbikat yaparız. İlçemize bağlı Derbent mevkisinde gerçekleştirdiğimiz tatbikat başarıyla sonuçlandı. Ayrıca, okullarda öğrencilere ve vatandaşlara yönelik eğitim çalışmaları da yapacağız.Döner, geçen yıl Suriye sınırında çıkan büyük orman yangınında komşu ülkeye araç-gereç ve personelle destek verdiklerini de sözlerine ekledi.

Geçmişten Günümüze Başkanlar

.
0 Yorumlarınız


1939 Yılında Anavatana ilhak ile seçim ile belediye başkanı olarak Mehmet Gündüz (Kocaağa) seçilmiştir. 2 Dönem belediye başkanlığı yapmıştır. Bu dönemde İller Bankası aracılığı ile şimdiki belediye binası yaptırılmıştır. Ayrıca bu dönmemde 2 otobüs alınarak Yayladağı-Antakya arasında seferler başlamıştır.1050 Yılında çok partili seçim dönemi başladığında yapılan seçimlerde bağımsız olarak 3 adaydan Yusuf Şerifoğlu, belediye başkanı seçilmiştir. Bu görevini 4 dönem devam ettirmiş, 1973 yılına kadar görevde kalmıştır. 1973 ylında Hüseyin Dağıstanlı, Adalet Partisinden Belediye Başkanı seçilmiştir. 1983 Yılında Yusuf Şerifoğlu tekrar 5. dönem belediye başkanı olarak seçilmiştir.1989 Yılında yapılan seçimlerde Hüseyin Dağıstanlı 2. kere belediye başkanı seçilmiştir. 1994 Yılı seçimlerinde Milliyetçi Hareket Partisi’nden Mehmet Ağırtaş, 1999 Yılı seçimlerinde ise yine Milliyetçi Hareket Partisi’nden Hasan Uğur Ballı belediye başkanı olarak seçilmiştir. 2004 Yılındaki son seçimlerde ise Adalet ve Kalkınma Partisi’nden Tayfun Kızılkaya belediye başkanı olarak seçilmiştir. Tayfun Kızılkaya, Yayladağı Belediye Başkanlığı görevini halen ifa etmektedir.

Hacı Saib Amca ve İbrahim Çavuş Vefat etti.

.
0 Yorumlarınız

Yüzüne baktığınızda samimiyetin güleryüzlülüğüyle bizlere güven veren bizleri karşılıksız seven ve tüm Yayladağı'nın sevdiği saydığı insan Hacıb Saib Amcanın vefat etti Kendisine Allahtan Rahmet ailesine ve Tüm Yayladağı'nın Başı sağolsun..

Vee Kore Gazisi İbrahim Çavuş'ta Hakkın Rahmetine Kavuştu Büyük bir kalabalık tarafından cenazesi uğurlandı.

KÖYLÜLER 'HAYIR GÜNLERİ' SOFRASINDA BULUŞUYOR

.
0 Yorumlarınız



Habere Haberler sitesinden resimler Bezge bloğundan alınmıştır.

Hatay'ın Yayladağı ilçesine bağlı belde ve köylerinde ''Hayır Günleri'' başladı. Her yıl Mayıs ayında başlayan ''Hayır Günleri'' etkinlikleri 4 aydır devam ediyor.
Ağustos ayında sona eren "Hayır Günleri" Mayısın ilk haftasında Körfe köyünde, ikincisi ise 25 Mayıs pazar günü Gözlüce köyünde yapıldı.
Etkinliklerde, her köy ve belde imece usulü ile birleşerek yemekler hazırlıyor, bütün köylüyü ve çevre köyleri davet ediyorlar. Baş yemek olarak da Yayladağı'na özgü etli bulgur pilavı ve yahni yapılıyor.
Keçi ve teke etinden yapılan yemekler ve kavurmalar "Hayır Günleri" sofrasına diziliyor. Bir köy hayrında yaklaşık olarak en az 20 küçükbaş hayvan kesiliyor.
Hayrı yapan köyün gençleri, gelen misafirlere hizmet etmek için canla başla çalışıyorlar. Bu gençler önceden belirleniyor ve hepsi gönüllü hizmet ediyor.
Yemekler önce çevre köylerden gelen misafirlere ikram ediliyor. Misafirler sofradan kalktıktan sonra ev sahibi köylüler yemeklerini yiyorlar. Yemek öncesinde mevlid okunup dualar ediliyor.
Yapılan dualar o yörede vefat eden herkesin ruhuna gönderiliyor. Sonra da yemekler yenip sohbetler ediliyor. Köylerinin dışında yaşayanlarda bu 4 ay içerisinde geldiklerinde, akrabalarını görme fırsatını buluyor. Her yapılan hayra yaklaşık 2 bin civarında vatandaş katılıyor. Hafta sonları yapılan etkinliklere çevre köylerden vatandaşlar kendi arabaları ile yaya olarak ve binek hayvanları ile gidiyor.
İlk hayrı yapan Körfe köyü muhtarı Hanifi Yılmaz ''Bu hayırlar, köylerimiz arasında vatandaşlarımızın kaynaşmasını sağlıyor. Dostluk ve kardeşliğimiz artıyor. Husumetler son buluyor.'' dedi
Gözlüce Köyü Muhtarı Nihat Kısacık ise ''Hayırlarımız gelenek haline geldi. Dostluklarımızı pekiştiriyor. Tarlamıza, bahçemize, ekmeğimize bereket geliyor'' şeklinde konuştu.
Bu arada çevrede en büyük köy hayrı olarak bilinen Yeditepe beldesi ise 6 Temmuz pazar gününü sabırsızlıkla bekliyor.

Kaymakam, başarılı öğrencileri altınla ödüllendirdi

. 24 Mayıs 2008 Cumartesi
0 Yorumlarınız


Yayladağı Kaymakamı Süleyman Çelebi, özel bir okul tarafından düzenlenen ''Sosyal Bilimler Olimpiyatları''nda takım halinde birinci olan öğrencileri Cumhuriyet altınıyla ödüllendirdi.
Çelebi, ilçenin adını duyuran öğrencilere her türlü desteği sağlayacağını belirterek, ailelerine ve öğretmenlerine teşekkür etti.
Konuşmalardan sonra, Çelebi, İstanbul'da, Fatih Koleji tarafından düzenlenen etkinlikte altın madalya kazanan Müzeyyen Sertbaş, Hüsniye Kuş, Hilal Karabay ve Nurdan Çelik'i cumhuriyet altıyla ödüllendirdi. Törene, Milli Eğitim Müdürü Erkan Şerifoğlu, YİBO Müdürü Salih Kaya ile öğrenciler katıldılar

GÜÇ KAYNAĞI !..

.
0 Yorumlarınız


GÜÇ KAYNAĞI !.. İlimizde sadece Yayladağı bölgesinde yetişen Çemşir otunun içerdiği zengin bileşim ve maddelerle özellikle cinsel yaşamın renkli geçmesine katkı sağladığı ifade edildi. Yayladağı Keldağı’nda özel olarak yetişen ÇEMŞİR OTU ile ilgili bilgi veren Candır köyü muhtarı Bekir Altaş, bu bitki türünü incelemek üzere yıllardan beri ulusal ve uluslar arası alanda birçok bilim adamının bölgeye geldiklerini, birkaç yıl önce bir Profesörün incelediği Çemşir otu için 3-4 kez bölgeye yeniden geldiğini ve özelliklerini sıralarken cinsel yaşama renk kattığını kendisine söylediğini ifade etti. Bir bilim adamının incelediği Çemşir otu için “Akşam yatağa girmeden önce yenmeli” şeklinde espride bulunduğunu da söyleyen muhtar Bekir Altaş, bu bitkinin Yayladağı dışında bir başka bölgede yetişmediğinin de üzerini önemle çizdi.
Haber Antakya Gazetesinden alınmıştır.

19 Mayıs Atatürk’ü anma Gençlik ve Spor Bayramı tüm yurtta olduğu gibi Yayladağı’nda da coşkuyla kutlandı.

. 22 Mayıs 2008 Perşembe
0 Yorumlarınız

19 Mayıs Atatürk’ü anma Gençlik ve Spor Bayramı tüm yurtta olduğu gibi Yayladağı’nda da coşkuyla kutlandı.19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı ve gençlik haftası kapsamında düzenlenen etkinlikler 15 Mayıs Perşembe günü saat 11:00’da Atatürk Büstüne Gençlik ve Spor İlçe Müdürlüğü Çelenginin İlçe Kaymakamımız Süleyman ÇELEBİ tarafından konulmasıyla başladı. Atatürk büstüne çelenk konulmasının ardından halkımızın yoğun katılımıyla gerçekleştirilen gençlik yürüyüşü yapıldı.Gençlik yürüyüşünün ardından Devrent Piknik alanı ile Belediye Binası arasında çeşitli kategorilerde atletizm kros müsabakaları yapıldı. 19 Mayıs Pazartesi günü etkinlikler, Atatürk Meydanındaki Atatürk büstüne çelenk konulmasının ardından Yayladağı İlçe Stadında devam etti. Etkinliklerde İlçe Milli Eğitim Müdür V. M. Erkan ŞERİFOĞLU günün anlam ve Önemini belirten bir konuşma yaptı. Öğrencilerin hazırlamış olduğu çeşitli koreografileri sergilemelerinin ardından okunan şiirlerle 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor bayramı kutlamaları Gençlik Haftası etkinlikleri sona erdi.

Pilav Günü

.
0 Yorumlarınız

Yeniceköy ilköğretim okulu, Olgunlar İlköğretim okulu ve Şakşak İlköğretim okulu öğrencilerin birbirlerini tanımaları, yaşadıkları yerlerin güzelliklerinin farkında olmaları, köylerini ve ülkelerini daha çok sevmeleri için üç okul birleşerek 14/05/2008 Çarşamba günü “PİLAV GÜNÜ” düzenlediler.Pilav Gününe ilçe kaymakamımız Süleyman ÇELEBİ, İlçe Milli Eğitim Müdür V. M. Erkan ŞERİFOĞLU,Şube Müdürü Hikmek GÜMÜŞTAŞ, Halk Eğitim Merkezi Müdürü Mehmet AYDIN ve Milli Eğitim Müdürlüğü çalışanları katıldı.

Atatürk, Keldağ'ın Zirvesinde Anıldı

. 20 Mayıs 2008 Salı
0 Yorumlarınız

Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi (MKÜ) öğrencileri ve öğretim görevlileri, 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı nedeniyle Suriye sınırında bulunan 1729 rakımlı Akdeniz bölgesinin en yüksek dağına tırmanarak dağın zirvesine Türk bayrağı dikti.
19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı nedeniyle Mustafa Kemal Üniversitesi tarafından bu yıl ilki gerçekleştirilen zirve yürüyüşü kapsamında Suriye sınırında bulunan Akdeniz bölgesinin 2. Hatay'ın ise en yüksek dağı olan 1729 rakımlı Keldağ'ın zirvesine öğrenci ve öğretim görevlileri tarafından Türk bayrağı dikildi. Sabah erken saatlerde konvoy halinde Antakya'dan Yayladağı ilçesi sınırlarında bulunan Keldağ eteklerine gelen 280 öğrenci ve öğretim görevlisi, sınır karakol görevlisi askerlerin refakatinde tırmanışa geçti. Hatay'da ilk kez MKÜ tarafından gerçekleştirilen ve geleneksel hale getirilecek olan zirve yürüyüşüne öğrencilerin yanı sıra ilerlemiş yaşlarına rağmen öğretim görevlileri de büyük ilgi gösterdiler. MKÜ Rektörü Prof. Dr. Şerefettin Canda da öğrencilerle birlikte Keldağ'ın zirvesine tırmanmak için ter döktü. Yaklaşık 5 saat süren zorlu tırmanışın ardından zirveye varıldı. Türkiye-Suriye sınırının sıfır noktasında bulunan ve stratejik bir öneme sahip olan (Cebeli Akra) Keldağ'ın zirvesine varıldı. Dağın zirvesine öğrenciler ve öğretim görevlileri tarafından Türk bayrağı dikildi. Saygı duruşunda bulunan ve İstiklal Marşı okuyan grup, daha sonra hep bir ağızdan "Dağbaşını Duman Almış" marşını söyledi. Mustafa Kemal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Canda burada yaptığı konuşmada, "Türkiye'de ve üniversitemizde artık gardırop Atatürkçülüğü devri bitmiş, aktif Atatürkçülük devri başlamıştır. Aktif olmak ancak böyle zirvelere tırmanmakla olabilir" dedi.

"Saatlerce yürüdükten sonra Hatay'ın en yüksek dağına tırmandınız ve Türk bayrağını diktiniz. Sizleri kutluyorum" diyen Canda, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"İnanıyorum ki Mustafa Kemal Üniversitesi öğrencileri ve öğretim görevlileri olarak bundan sonra da Türk bayrağını bilimsel, kültürel, sporsal alanda ve yaşamın her alanında dünyanın en yüksek tepelerine dikeceksiniz. Bu ancak çalışarak olur arkadaşlar, alın teri dökerek olur, bilek gücü ile emek vererek olur. Oturduğun yerde gardıropta olmaz. Onun için Türkiye'de artık aktif Atatürkçülük başlamıştır. Kim çalışıyorsa, ilerliyorsa, bilimsel, sanat, ticaret, ekonomi kısacası her alanda Türk bayrağını en yükseğe çıkartıyorsa işte en büyük Atatürkçü, en büyük yurtsever, en büyük vatansever odur".
MKÜ öğrencileri de, 19 Mayıs nedeniyle düzenlenen zirve yürüyüşüne katıldıkları için mutlu olduklarını ve tekrar yapılmasını istediklerini söyledi.

Yenice köyüne yapılacak olan modern okulun temeli törenle atıldı

. 15 Mayıs 2008 Perşembe
3 Yorumlarınız

Yenice köyüne yapılacak olan modern okulun temeli törenle atıldı. Temel atma törenine Yayladağı Kaymakamımız Süleyman ÇELEBİ Okulu yaptıran hayırsever iki kardeş Mehmet ve Bostan ALKAN kardeşlerin yanı sıra çevre köylerin vatandaşları katıldı. Gelen misafirlere öğle yemeği ikram edildi.Hayırsever iki kardeş hayır eserleri halkasına bir yenisini daha eklemek istediklerini 16 derslik okulun 2008—2009 eğitim ve öğretim yılına yetiştirileceğini söyledi. Bu okulda okuyan öğrencilerin çevre köylerden geleceğini ve akşam ana ocağında aile kucağında olacağını aileden kopmadan okuyacağını da sözlerine eklediBu okula Sungur, Sürütme, Köken, Şakşak, olgunlar, Yenice, Kösrelik, Hamam ve Leylekli köylerinden taşımalı olarak gelen öğrenciler birleştirilmiş sınıftan kurtularak her sınıf kendi dersliğinde okuyacak ve öğle sıcak yemek verilerek tüm gün eğitim göreceklerdir. Akşam Aileleri ile olacağından eğitimde başarı elde edileceği düşünülmektedir.

Suriye ile Türkiye Arasında Orman Yangınları için Tampon Bölge Oluşturuluyor

. 13 Mayıs 2008 Salı
0 Yorumlarınız

Geçtiğimiz yaz sezonunda Suriye'den Türkiye sıçrayan orman yangınlarının önüne geçilmesi için Hatay'ın Yayladağı Suriye sınırında tampon bölge oluşturulacağı bildirildi. Hatay Valiliği'nde bir araya gelen Yangınla Mücadele Komisyonu, Suriye sınırında bu yıl yangınların ülkemize sıçramaması için oluşturulacak tampon bölge için Suriyeli yetkilerle görüşme kararı aldı.
Yüzde 35'i ormanlık alan olan Hatay'ın geçen yaz döneminde Suriye'den sıçrayan yangınlardan dolayı 761 hektar ormanlık alanı kül olmuştu. Buna rağmen Suriye'deki yangınların ülkemize tekrardan sıçramaması için Antakya Orman İşletme müdürlüğü sınır ötesi operasyona katılarak Suriye'deki yangınları da söndürmüştü.
Hatay'daki Yangınla mücadele Komisyonun toplantısına katılmak üzere gelen Kahramanmaraş Orman Bölge Müdürü Halil Coşkun, bu yıl aynı yangınlarla karşı karşıya kalmamak için Suriye ile Türkiye arasında orman yangınlarına yönelik tampon bölgesi oluşturacaklarını aktardı. Ancak Suriye'nin bu tekliflerine sıcak bakmadığından yakınan Coşkun, Suriye ile sınır olan Yayladağı'nda olası orman yangıları için çok fazla tedbirler aldıklarını dile getirdi.
Orman yolları oluşturduklarını daha önceki orman yollarında kuruyan otların temizlendiğini hatırlatan Coşkun, Türkiye'de orman yangınları ile mücadelede kullanan helikopterlerden birinin Hatay'da konuşlandırıldığını dile getirdi.
Ormanlık bölgede 9 gözetleme kulesinin yangınları haber vermek için tetikte olduğunu vurgulayan Coşkun, yangınlarda kullanılacak su göletlerinin de yeterli olduğunu anlattı.
Suriye'deki orman yangınının söndürülmesinde, geçtiğimiz yıllarda Türk Silahlı Kuvvetleri'ne ait 3 uçak kullanılmıştı.
Suriye'nin Lazkiye kenti, Rasel Basit Nahiyesi'nde bulunan Karaduran Dağı'nın güney eteklerinde, Türk sınırına 10 kilometre uzaklıkta, yerleşim birimlerini de tehdit eden orman yangını çıkmıştı.
Lazkiye Valiliği'nin Hatay Valiliği'nden yardım istemesi üzerine Yayladağı, Samandağ ve Antakya belediyelerine ait üç itfaiye aracı ve personeli, Yayladağı Kaymakamı başkanlığında gece bölgeye geçerek yangına müdahale etmişti. Ayrıca Hatay Valiliği'nin talebi üzerine Genelkurmay Başkanlığı'na ait C-130 tipi 3 uçak ile Çevre ve Orman Bakanlığı'na ait bir helikopter de yangın bölgesine sevk edilmişti.
Suriye'de bir kişinin ölümü ve 25 köyün tahliye edilmesine neden olmuştu.

Geziye Giderken Kaza Yapan Üniversite Hazırlık Öğrencisi Dualarla Uğurlandı

.
0 Yorumlarınız


Hatay'dan arkadaşlarıyla Çanakkale'ye geziye giderken geçirdiği trafik kazasında ağır yaralanan üniversite sınavına hazırlanan Ali Çınar yaşamını yitirdi. Karaciğeri parçalandığı için iç kanma geçiren Çınar, bir haftadan buyana Balıkesir Devlet Hastanesinde tedavi altında tutuluyordu. 32 ünite kan verilmesine rağmen hayata döndürülemeyen Çınar, sonunda hayata gözlerini yumdu.
Balıkesir'den Hatay'ın Yayladağı ilçesi Çakı köyüne getirilen Çınar'ın ailesi gözyaşlarını tutamadı. Çınar, cenaze namazının ardından köy mezarlığında toprağa verildi. Yaklaşık 500 kişinin katıldığı cenaze töreninde duygu dolu anlar yaşandı.


Dualarla uğurlanan Çınar arkadaşlarıyla Çanakkale gezisine gitmişti. Çınarı ve arkadaşlarını taşıyan Veli Kılıç yönetimindeki 31 DD 498 plakalı yolcu otobüsü Balıkesir'in Bandırma ile Çanakkale'nin Biga ilçesi arasında kaza yapmıştı.
Yolun kaygan oluşu nedeniyle takla atan otobüste 19 öğrenci yaralanmıştı. Öğrencilerin 10'u ayakta tedavi görürken, Çınar gibi 9 arkadaşı yoğun bakıma alınmıştı.
Arkadaşları yoğun bakımda çıkmayı başardı ancak o hayata gözlerini yumdu.

2008 KPSS Ortaöğretim/önlisans Başvuruları 26 Mayıs'ta Başlayacak

. 12 Mayıs 2008 Pazartesi
0 Yorumlarınız

Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) Başkanı Prof. Dr. Ünal Yarımağan, 2008 KPSS Ortaöğretim/önlisans Başvurularının 26 Mayıs -27 Haziran Tarihleri Arasında Alınacağını Açıkladı.
Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) Başkanı Prof. Dr. Ünal Yarımağan, 2008 KPSS Ortaöğretim/Önlisans başvurularının 26 Mayıs-27 Haziran tarihleri arasında alınacağını açıkladı.
ÖSYM Başkanı Ünal Yarımağan; ortaöğretim ve önlisans mezunları ile bu öğrenim düzeylerinden mezun olabilecekler için 2008 KPSS Ortaöğretim/Önlisans sınavının 21 Eylül 2008 tarihinde yapılacağını bildirdi.

Yarımağan, adayların Sınav Kılavuzu ile Aday Bilgi Formu'nun 2 YTL karşılığında 26 Mayıs-27 Haziran 2008 tarihleri arasında başvuru merkezlerinden temin edebileceğini aktardı. Başvuru merkezlerinin, başvuru tarihinden önce ve başvuru süresi boyunca ÖSYM'nin www.osym.gov.tr internet adresinden duyurulacağını kaydeden Yarımağan, adayları kılavuzu dikkatle incelemeleri ve başvuru işlemlerini buradaki kurallara göre yapmaları konusunda uyardı.
Yarımağan, söz konusu kılavuzda İŞKUR'un, KPSS sonuçlarının normal, özürlü, eski hükümlü işçi alımında da kullanılacağına ilişkin bir duyurusu bulunacağını bildirdi.

Yayladağı Pipo Tütünü

. 10 Mayıs 2008 Cumartesi
0 Yorumlarınız





YAYLADAĞ TÜTÜNLERİ:
Anadolu'nun güney bölgesindeki Hatay ilinin Yayladağ, Altınözü ve Antakya, ekim sahalarında üretilmektedir. Yayladağ tütünlerinin yaprakları orta boyda, zenep şekli geniş yaşmaklı formları itibariyle sığırdiline benzerler. Renkleri açık kırmızı, kırımız ve koyu kırmızı arasında değişmektedir. Görünüşleri parlaktır. Altınözü’nde üretilen tütünlerin renkleri daha açıktır. Yaprak dokuları biraz kalınca, şıralı, esnek ve çok dayanıklıdır. Yaprakları kuruduktan sonra dahi şıralılık durumlarını kaybetmezler. Orta damar kalınca yan damarları incedir. Yanma dereceleri iyi, sigara randımanları orta ve higroskopisiteleri çok iyidir.

İçimlerinin fizyolojik etki gücü tok ve lezzetleri tatlıdır. Kendilerine özgü tömbeki kokusunu andırır hoşa giden aromalı kokuları vardır. Harmanlara tokluk, tatlılık, saçaklılık, ve aromalı koku sağlar Amerikan ve Alman blend sigaraları ile siyah tip sigara harmanları için elverişli bir tütündür. Açık renkli olanları Virjinya ve Virjinya blend sigaralarının harmanlarında yüksek oranlarda kullanılabilir. Çiğneme tütünü yapımına da çok uygundur.

Bilhassa pipo tütünü fabrikasyonunda Yayladağ tütünleri kalite değerleri ve uygunluk nitelikleri bakımından dünyadaki emsalleri arasında en başta gelmektedir. Pipo harmanlarına yüksek oranlarda örneğin % 60-70 den fazla miktarda güvenle katılabilirler. Bu tütünler Suriye'nin Laskiye bölgesinde Lâtakya adı altında üretilen tütünler ile aynı tohumdan meydana gelmekte ise de, üretildikleri ortamın toprak ve iklim koşulları ve üreticinin bilgili çalışması etkisinin sonucu burada elde edilen ürün daha üstün kalitede olmaktadır. Suriye'de, ayrıca bazı bitkilerin dumanı ile bir isleme işlemine tabi tutulmuş olan tütünlere, rayihaların babası anlamına gelen “Aburayıha” adı verilir ve bazı ülkelerde bunlara indirimli gümrük tarifesi uygulanır.

Yayladağ tütünlerinin kimyasal bileşimindeki nikotin miktarı oranı % 1, total indirgen madde % 15 ve protein azotu % 1.30 dolayındadır. Görüldüğü gibi fiziksel ve harman nitelikleri yönünden Yayladağ menşeinin tütün endüstrisinde geniş kullanma yeri vardır.


Yayladağ tütünleri: Yanma dereceleri orta, sigara verimleri düşük ve higroskopisiteleri çok iyidir. İçimlerinin fizyolojik etkisi, gücü tok ve lezzetleri tatlıdır harmanlara tokluk ve- tatlılık verir. Bilhassa daha yüksek kaliteli olanların pipo tütünü harmanlarına" katılması uygundur. Amerikan ve Alman blend sigaraları ile siyah tip sigara harmanlarında kullanılabilir.

Kimyasal yapılarında nikotin miktarı oranı % 2, total indirgen madde % 14 ve protein azotu % 1.40 dolayındadır. Yayladağ ve İskenderun tütünleri üretici tarafından 20-40 kg kadar ağırlığında dizi dengi halinde ambalaj yapılır. Harman ihtiyaçlarına göre dört nevi üzerinden işlenirler ve tonga tarzında denklenirler.
Ve şu Sayfada Yayladağı Pipo Tütünü ile ilgili bir yazı... az alıntı "Yayladağ ilçesi tütünlerinin, pipo tiryakileri arasında özel bir yeri vardır. Örneğin Londra’da Anthony Hopkins’in “Charing Cross Road” filminin de çekildiği ünlü caddede; pipo ve tütün satılan mağazalara girdiğinizde, tütün satılan köşede büyük kavanozlardan birinin üzerinde “Yayladağ” etiketini mutlaka görürsünüz. Bu tütünün özelliği için uzmanlar şöyle diyor: “Yayladağ’ın güneye bakan yamaçlarının yeterince güneş ışığı alması ve kuzey rüzgarlarına kapalı olması nedeniyle, bu tütün çok kalitelidir. İçimi tok ve lezzetli, kendisine özgü, biraz tömbekiyi andıran bir kokusu vardır. Sos ve koku tutma yeteneği yüksektir. Harmanlara tokluk, tatlılık, saçaklılık ve aroma sağlar. Bu yüzden pipo tütünü fabrikasyonunda kalite ve uygunluk bakımından emsalleri arasında en başta gelir."

Lübnan İç Savaşa Teslim: 14 Türk Tahliye Edildi

.
0 Yorumlarınız

Lübnan'ın başkenti Beyrut'ta bulunan 14 Türk vatandaşı, Türk Büyükelçiliğinin girişimleriyle çatışmaların sürdüğü Batı Beyrut'taki evlerinden ve otellerden tek tek alınarak bugün tahliye edildi. Türk vatandaşlarının, Yayladağı sınır kapısından yurda girecekleri belirtildi.

Lübnan'da iktidar muhalifi Hizbullah ve Emel örgütü militanlarıyla hükümet yanlıları arasında başlayan silahlı çatışmalar nedeniyle Beyrut'ta iş için bulunan 14 Türk vatandaşı, bugün Türk Büyükelçiliği tarafından tutulan özel otobüsle tahliye edildi. Büyük çoğunluğu, Hizbullah militanlarının iktidar yanlılarıyla silahlı çatıştığı bölgede, evlerinde ya da otelde kalan Türk vatandaşları tek tek bulundukları yerden alındı.


Türkiye'nin Beyrut Büyükelçisi Serdar Kılıç, A.A muhabirine yaptığı açıklamada, çatışmaların başladığı günden itibaren kendilerini arayan Türk vatandaşlarını tahliye etmek için hazırlık yaptıklarını belirtti. Büyükelçi Kılıç, dün de 5 vatandaşı Türkiye'ye gönderdiklerini kaydetti.

Türkiye'ye dönen Türk vatandaşlarının adları şöyle:

Murat Cengiz, Zekeriya Yas, Mehmet Çelik, Yener Kahya, Yavuz Şamyanlı, Altan Ertin, Sebahat Gök, Turgut Plümer, Mine Altun ve 2 yakını, Bora özbek, Yavuz Tümer ve Umur Gökçe.

İlçemize süt işleme tesisi

. 9 Mayıs 2008 Cuma
0 Yorumlarınız



Yayladağı ilçesinde, ay sonunda hizmete girecek tesiste, günde 20 ton süt işleneceği bildirildi. Defne Süt Tesisleri kurucusu Turgut Çakılı, yaptığı açıklamada, tesisin yaklaşık 30 milyon YTL'ye mal olduğunu, yöre köylüsünden aldıkları sütü işleyerek peynir, tereyağı, ayran ve süt olarak paketleyip piyasaya sunacaklarını duyurdu. Kaymakam Süleyman Çelebi ile Belediye Başkanı Tayfun Kızılkaya'dan büyük destek gördüklerini belirten Çakılı, şöyle devam etti: ''İlçemizde süt sığırcılığına her geçen gün ilgi artarken, sütler yeterince değerlendirilmiyordu. Bu açığı gidermek için 400 metre kare kapalı alanı bulunan tesis kurduk. Köylünün sütünü değerlendirerek günde 20 ton süt işleyeceğiz. Bunun yanı sıra ilçemizdeki işsiz gençlere de istihdam sağlayacağız. İlk etapta 15 kişi görev yapacak. Yakın gelecekte bu sayı ikiye katlanacak.'’

Takım halinde altın madalya kazandılar…

.
0 Yorumlarınız


Yayladağı Yatılı Bölge İlköğretim Okulu (YİBO) öğrencilerinin, İstanbul´da düzenlenen ´´Sosyal Bilimler Olimpiyatları´´nda takım halinde altın madalya kazanması okulda sevinçle karşılandı.


İlçe Milli Eğitim Müdürü Erkan Şerifoğlu, kazanılan başarı nedeniyle Yayladağı Yatılı Bölge İlköğretim Okulu'nda düzenlenen törendeki konuşmasında, Fatih Koleji tarafından 3-4 Mayıs tarihlerinde düzenlenen yarışmada, iyi olanaklara sahip okullarda eğitim alan 700 öğrenci arasından sıyrılarak bir gümüş, bir bronz, iki de jüri özel ödülünün yanı sıra, takım halinde de altın madalya almayı başaran öğrencileriyle gurur duyduğunu söyledi.

Şerifoğlu, öğrencilerden Müzeyyen Sertbaş'ın, ''Diyalog ve dinler arası sunum projesi'' ile bronz madalya, Hüsniye Kuş'un, ''Eğitim'' konulu projesi ile gümüş madalya ve Hilal Karabay ile Nurdan Çelik'in de jüri özel ödülü aldığını belirterek, ''İlçemizin ve okulumuzun adını duyuran öğrencilerle iftihar ediyoruz. Dershaneye gitme ve özel ders alma gibi şansları bulunmayan ve büyük çoğunluğu dar gelirli ailelerin çocukları olan öğrencilerimiz, takım halinde kazandıkları altın madalya ile de önemli mesajlar verdiler'' dedi.

YİBO Müdürü Salih Kaya’da, bütün hedeflerinin üniversite sınavlarını kazanan öğrenci sayısını artırmak olduğunu, aile, öğretmen, öğrenci üçgeniyle başarı çıtasını yükselteceklerini ve öğrencilerini destekleyeceklerini kaydetti.

Erkan Şerifoğlu, konuşmaların ardından dereceye giren öğrenciler ile YİBO Başmüdür Yardımcısı Duran Benli'ye ödüllerini verdi.

Hatay’ın yeni valisi: MİROĞLU HAFTA SONUNDA GELİYOR

. 8 Mayıs 2008 Perşembe
0 Yorumlarınız


27 Nisan 2008 tarihli resmi gazetede de yayınlanan valiler kararnamesi ile Hatay Valiliğine atanan Nusret Miroğlu’nun hafta sonunda ilimize gelmesi bekleniyor.
Miroğlu’nun görev yaptığı Edirne’deki veda ziyaretlerini tamamladığı öğrenildi.Hatay’ın yeni valisi Nusret Miroğlu, Edirne Gazeteciler Derneği ve Güneydoğu Avrupa Gazeteciler Derneğini ziyaretinde Edirne’de yarım kalan bazı projeler olduğu bunları da tamamlayamadan Hatay’a tayininin çıktığını kaydederek; “Görevde olduğum süre içinde Edirne’ye en iyi hizmeti vermeye çalıştım.’Memur olmamız nedeniyle tayinimizin çıkması çok normal. Ama ben Edirne’de bir sene daha kalmak isterdim. Başlattığımız bazı projeler yarım kaldı. Sonuçta kısmetten öte geçilmiyor ne diyelim.’’ Açıklamasında bulundu. Hatay’ın yeni valisi Miroğlu’nun, Edirne’deki veda ziyaretleri sırasında valilik olarak basınla her zaman iyi ilişkiler kurduklarını ve iyi bir diyalog içinde çalıştıklarını söylediği ifade edildi. Hatay’ın yeni Valisi Nusret Miroğlu’unun Edirne ile ilgili sonsözleri de; “Edirne’yle 30 yıl öncesine dayanan gönül bağım var. ‘Edirne’yle çok önceye dayanan gönül ilişkilerimiz vardı. Edirne her zaman hatırlanacak bir şehir. Edirne’yle ilişkilerim bundan sonra da devam edecek” şeklinde oldu

Hatay'a hizmet vermenin mutluluğunun hiçbir şeyle ölçülemez.

.
0 Yorumlarınız


HATAY valisi iken, valiler kararnamesiyle merkeze atanan Vali Ahmet Kayhan onuruna Antakya'da bir veda yemeği düzenlendi. Büyük Antakya Otelinde düzenlenen veda yemeğine Garnizon Komutanı Kd.Piyade Albay Orhan Büyükgüngör, Antakya Belediye Başkanı Mehmet Yeloğlu, Cumhuriyet Başsavcısı Enis Yavuz Yıldırım ve çok sayıda davetli katıldı. Vali Kayhan yaptığı veda konuşmasında övgüyle bahsettiği Hatay'a hizmet vermenin mutluluğunun hiçbir şeyle ölçülemeyeceğini söyledi. Her ayrılığın bir hüznü olduğunu belirten Vali Kayhan, “Ancak Hatay'dan ayrılmak en hüzünlüsüymüş” dedi. Valilerin birincil görevlerinin görev yaptıkları ile en iyi hizmeti yapmak olduğunu belirten Kayhan, “Bizde mesai arkadaşlarımızla beraber Hatay'ın büyümesi ve gelişmesi için çok çalıştık. Görev sürem boyunca tarafsız ve adil olmaya çalıştım ve hoşgörüyü hiçbir zaman elden bırakmadım” dedi. Hatay'a yapılan hizmetin yeterli olmadığını da belirten Kayhan, “Sivil toplum örgütlerimizle birlikte bu ilin valisi
olarak üzerime düşeni yaptığıma inanıyorum. Ancak Hatay'a yapılanlar yeterli değil. Hatay'ın her yönden kalkınmaya ve büyümeye ihtiyacı var. Önemli olan bu ülkeye ve insanına hizmet etmektir. Benim görevimi devralacak sevgili meslektaşım görevinde tecrübeli bir insan bu yüzden buradan gözüm arkada gitmiyorum. Hatay'a hizmet etmenin gururu ve gönül huzuru ile buradan ayrılıyorum” diye konuştu. Antakya Belediye Başkanı Mehmet Yeloğlu'da Vali Ahmet Kayhan'ın Hatay'dan ayrılacak olmasına değil, iyi bir ağabey kaybettikleri için çok üzüldüklerini söyledi. Yeloğlu, yaptığı konuşmada ayrıca vali Kayhan ile görev süresince büyük bir uyum içerisinde çalıştıklarını belirterek, “Hatay'a en iyi hizmeti verebilmek için emek harcayan sayın valimizin takdire şayan çalışmaları olmuştur. Bizlere her zaman bir validen çok yol gösterici bir ağabey gibi darandı. Bu yüzden Hatay'dan ayrılacağı için çok üzgünüz” dedi. Yapılan konuşmaların ardından vali yardımcısı İsmail Kara, Vali Kayhan'a bir hediye sandığı verirken, Antakya Belideyi Başkanı Mehmet Yeloğlu, Antakya Ticaret Borsası Başkanı M.Ali Kuseyri ve HAGİAD Başkanı Emir Kavvasoğlu birer anı tabağı hediye ettiler.

Mehmet SOYDAN sahnede

. 6 Mayıs 2008 Salı
0 Yorumlarınız


Başlığa bakıpta bu haberde nedir diye şaşırdınız sanırım,
Geçmiş dönemde İlçemize değerli katkıları bulunan geçmiş dönem Ak Parti milletvekilimiz Mehmet SOYDAN İskenderunda Hür Haber Gazetesi ve Hür Ajansın Grand Plaza'da gerçekleştirilen 5. yıl kutlama gecesinde konuklarla beraber gönüllerince eğlenme imkanı buldular.


Geçmiş dönem Ak Parti Hatay Milletvekilimiz Mehmet Soydan’da gecede pisti boş bırakmayarak, halay çekti ve muhteşem bir oyun performansı sergiledi.
Eski Vekil Soydan, sık sık sahnede Hür Haber Gazetesi Sahibi M.Adnan Tink ile birlikte, karşılıklı oyunlar oynadı ve halay çekti

Yayladağı Türküleri

. 3 Mayıs 2008 Cumartesi
3 Yorumlarınız


Daha senden gayrı aşık mı yoktur
Nedir bu telaşın hay deli gönül
Hele bir düşünsen fani dünyayı
Neler geldi geçti say deli gönül

Baktım iki kişi mezar eşiyor
Gam kasavet dalgalanıp aşıyor
Çok yaşayan yüze kadar yaşıyor
Topraklar başına vay deli gönül

Mevlam kanat vermiş uçamıyorsun
Bu nefsin elinden kaçamıyorsun
Neden bu dünyadan geçemiyorsun
Di gönül rüyaya doy deli gönül

Günde bin kez duman çöker serime
Elim yetmez gidem kısb-i karıma
Kendi bildiğine doğrudur deme
Var iki kamile uy deli gönül

Birgün bindirirler ölüm atına
Yarın iletirler hakkın katına
Topraklar susamış adam etine
Hep ağzını açmış hey deli gönül
Bu fani dünyadan umudunu üz

İnanmazsan var kitaba yüz be yüz
Hanm kabristandır malım bir top bez
Daha duymadıysan duy deli gönül
Bu nefsin elinden kaçamıyorsun

Mevlam kanat vermiş uçamıyorsun
Ruhsati dünyadan geçemiyorsun
Topraklar başına vay deli gönül.

Yayladağımızın türküleri listelenmiş,Bildiklerinizide yazarsanız sevinirim. Şuradan ve Buradan ulaşabilirsiniz.

Yeni Valimiz

. 1 Mayıs 2008 Perşembe
0 Yorumlarınız



Valiler Kararnamesi ile Hatay Valiliği'ne Atanan Edirne Valisi Nusret Miroğlu'nun özgeçmişi:



1947 yılında Bayburt'da doğdu. İlk ve orta tahsilini Bayburt' da yaptı. 1966 yılında Erzincan Lisesinden mezun oldu. Aynı yıl İstanbul Üniversitesi, Hukuk Fakültesine girdi ve 1970 yılında mezun oldu. Mezuniyetine müteakip avukatlık stajını bitirdi. 1972 yılında İçişleri Bakanlığı, Kaymakamlık sınavını kazanarak Kaymakam adayı olarak İstanbul'a tayin oldu. Daha sonra İpsala, Arhavi ve Eminönü Kaymakam Vekilliğinde bulundu. 1974 yılında Kaymakamlık kursunu başarıyla bitirerek Kurşunlu Kaymakamlığına atandı. Daha sonra 1977 yılında Emniyet Teşkilatına geçerek İstanbul Emniyet Müdürlüğü 3.Şube Müdürlüğüne tayin oldu. Sonra tekrar 1978 yılında Mutki Kaymakamlığında görevlendirildi. Burada iken istifa ederek bir müddet avukatlık yaptı. 1980 yılında Isparta Emniyet Müdürlüğü'ne tayin oldu ve buradan da Antalya Emniyet Müdürlüğü'nde Şube Müdürlüğü ve Müdür Yardımcılığı görevlerinde bulundu.1983'de Kastamonu Emniyet Müdürü olarak tayin oldu. 1984 yılında Emniyet Genel Müdür Yardımcılığı'na getirildi. Bu görevde 4 yıl kaldıktan sonra 1988 yılında İçişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı oldu. 1990 yılında Yozgat Valisi olarak atandı. 2 yıl bu görevde kaldıktan sonra 1992'de Merkez Valiliği'ne getirildi. 17 Nisan 1996 tarihinde Bolu Valiliği görevine atandı. 07.08.2000 tarihine kadar bu görevde kaldıktan sonra Merkez Valiliği'ne getirildi. 30.01.2003 tarihli kararname ile Diyarbakır Valiliği'ne, 10.02.2003 tarihli kararname ile Koordinatör Valiliğine getirildi. 16.09.2004 tarihinde Edirne Valiliği görevine getirildi.Evli ve beş çocuk babasıdır.

Valimiz Ahmet KAYHAN veda ediyor

.
0 Yorumlarınız

Hatay Valisi Ahmet Kayhan, Hatay’da görev yaptığı süre içerisinde, şehrin gelişimi için büyük bir çaba harcadığını ifade etti.
Hazırlanan son valiler kararnamesi ile merkeze alınan Hatay Valisi Ahmet Kayhan, Hatay’da geçirdiği 2 yıl 4 aylık görev süresi içinde şehrin özellikle içme suyu ve yol sorunlarını önemli derecede çözüme kavuşturulduğuna dikkat çekerek, “Köylerin Altyapısını Destekleme (KÖYDES) ve Belediyelerin Altyapılarını Destekleme Projesi (BELDES) ile önemli hizmetlere imza attık. Bu projeler ile, şehrin yol ve içme suyu problemlerini büyük oranda aştık. Yollar asfaltlandı ve toplam bin kilometre yolun asfaltını yaptık” dedi.
Şehrin en önemli konularından birinin güvenlik konusu olduğuna dikkat çeken Vali Kayhan, “Geçmiş yıllarda Hatay’da asayiş konusunda çeşitli sorunlar yaşanmış. Ancak benim Hatay’da görev yaptığım 2 yıl 4 aylık görev süresi içinde, Emniyet Müdürlüğümüz ile ciddi bir çalışma yaptık ve asayiş olayları en aza indirildi. Asayişin sağlanması konusunda başarılı olduk” dedi.
Bu arada, 15 yıl gibi bir süredir Türkiye’nin değişik şehirlerinde vali olarak görev yaptığına dikkat çeken Hatay Valisi Ahmet Kayhan, “15 yıldır ilk defa merkeze alınıyorum. Bizim mesleğimizin gereği bu tür atamalar ve görevlendirmeler doğal olarak yapılır. Biz verilen görevi en iyi şekilde yerine getirmekle yükümlüyüz” dedi.
Vali Kayhan ayrıca, Hatay'a atanan ve kısa süre sonra göreve başlayacak olan Edirne Valisi Nusret Miroğlu'nu önemli görevlerin beklediğini ifade ederek, Hatay’da ilk olarak turizm sektörünün gelişmesi ve sulama sorununun çözüme kavuşturulması için önemli çalışmaların yapılması gerektiğini söyledi.

Kaymakamımız hayırlı hizmetlerine bir yenisini daha ekledi.

.
0 Yorumlarınız



Yayladağı Kaymakamlığı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı kanalıyla Yenice Köyünde ikamet eden 1924 doğumlu kimsesiz ve yaşlı durumda olan Mama YALÇIN adlı vatandaşımızın yaşadığı tek odalı çatı ve tavan kısmı çökmüş olan evininin tadilatı yapılarak kendisine teslim edildi. Yayladağı Kaymakamımız Süleyman ÇELEBİ ‘ bu vatandaşlar gibi yaşlı ve kimsesiz olan vatandaşlarımızın başımızın üstünde yeri var.’ diyerek. ‘Biz bu gün Türk Milletinin köklerinden gelen muhtaçlara,zor durumdaki insanlara, zayıflara yardım etme geleneğini vakıf kanalıyla devam ettirmeye çalışıyoruz. bu gelenek bize ecdadımızdan kalmıştır ve bizler tarafından bu gelenek devam ettirilecektir.’ Dedi.Evinin çatı ve tavan kısmı onarılarak teslim edilen Mama YALÇIN’ın çok duygulandığı gözlerden kaçmadı. Mama YALÇIN Kaymakamımız Süleyman ÇELEBİ’ye ve Vakıf çalışanlarına Teşekkür etti.

Sohbet Kutusu